İPM’de “COP30’dan İzlenimler” Paneli Gerçekleşti

cop30panel

İstanbul Politikalar Merkezi–Sabancı Üniversitesi–Stiftung Mercator Girişimi tarafından düzenlenen “COP30’dan İzlenimler” paneli, 27 Kasım’da İPM Karaköy’de yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Panelde COP30’un genel değerlendirmesi, müzakere başlıkları ve iklim gündemini şekillendiren kritik tartışmalar uzmanların farklı perspektifleriyle ele alındı.

Etkinlik, İPM İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Ümit Şahin’in COP30’un genel çerçevesine ilişkin kısa değerlendirmesiyle başladı. Şahin, iklim krizinin güncel göstergelerini aktararak Türkiye’nin bu yıl dünyanın en kurak bölgelerinden biri olarak kayıtlara geçtiğini hatırlattı. Panel boyunca COP30’un “hakikat COP’u” olarak anılmasına yol açan tartışmalar, fosil yakıtlardan çıkış konusundaki tıkanmalar ve uygulamayı hızlandırmaya yönelik girişimler üzerinde duruldu. 

Konuşmacılar COP30’un temel başlıklarını farklı yönleriyle değerlendirdi.
Ayşe Ceren Sarı, iklim finansmanı mimarisinin son durumu, gelişmekte olan ülkelerin finansman ihtiyacı ve “adil geçiş finansmanı” tartışmalarını özetleyerek küresel finansman açığının hâlâ kritik düzeyde olduğunu vurguladı.
Nuri Özbağdatlı, müzakerelerde uygulama odaklı yeni yaklaşımın önemine dikkat çekerek küresel uygulama hızlandırıcı mekanizmalarının COP30–31 döneminde daha belirgin hale geleceğini aktardı.
Tanyeli Behiç Sabuncu, “adil geçiş” çalışma programının bu yıl mekanizmaya kavuşmasının önemli bir adım olduğunu ancak fosil yakıtlardan çıkışa dair net bir adres belirlenmemesinin önemli bir eksik olarak öne çıktığını ifade etti.
Sanayide karbonsuzlaşma başlığını ele alan Değer Saygın, OECD ve uluslararası inisiyatiflerde yürütülen çalışmalar ışığında sanayi sektörünün dönüşümünde finansman, teknoloji ve tedarik zinciri konularının kritik rolüne değindi.
Devin Bahçeci ise COP30’un öne çıkan başlıklarından biri olan “information integrity” (bilgi bütünlüğü) konusunu anlatarak dezenformasyonla mücadeleye ilişkin ilk kez bu ölçekte uluslararası bir irade ortaya konduğunu belirtti.
Panelin son bölümünde Çiğdem Özbaş, COP30 paralelinde Amazon bölgesinde gerçekleşen Halkların Zirvesi’nden izlenimler paylaşarak bölgesel örgütlenmenin ve alternatif platformların iklim adaleti gündemine katkılarını aktardı.

Panelin ikinci bölümünde tüm konuşmacıların bir araya geldiği soru–cevap oturumunda Türkiye’nin COP31’e ev sahipliği süreci, ülkenin müzakere performansı, ortaya çıkan fırsatlar ve politika öncelikleri üzerine kapsamlı bir tartışma yürütüldü. Küresel uygulama mekanizmalarına Türkiye’nin nasıl dahil olabileceği, COP31’in sağlayabileceği uluslararası görünürlük ve ülkedeki iklim politikalarının geleceği üzerine değerlendirmeler yapıldı.